Geçtiğimiz birkaç on yıl, dijital teknolojinin muazzam yayılışına tanık oldu. Bilginin her birimize ve herkese ait olacağı bir tekno-ütopyaya yapılan göndermeler, pozitif bir sosyal ve kültürel değişim olasılığına işaret ederken, temel bir kusuru kabul ediyor gibiydi. Dijital teknolojilerin bilgiyi herkes için erişilebilir hale getirme taahhüdü, sözde genel ve evrensel bir fayda ve refah üretecekti ve bu da kısmen gerçekleşti ancak dijital teknolojilerin yayılması hiçbir şekilde bir tekno-ütopya ile sonuçlanmadı.
Buna karşın dijital teknolojilerin daha fazla sayıda insanın bilgiye erişebilmesine olanak sağlamanın yanı sıra, günümüzün dijitalleşmiş ortamında sürekli artan bilgi ve bilgiyle koşut biçimde hızla çoğalan özel bir tür kamusal cehalet üreten güçlü araçlar olduğu da ortaya çıktı.
Burada cehalet ille de veya sadece bilgi eksikliği, bir şeyi yanlış tanıma ya da tanımamam anlamına gelmiyor. Muazzam bir bilgi zenginliğiyle karşı karşıya kaldığımızdaki özümseme eksikliğine atıfta bulunur; sıradan gündelik haberlerde bile görülebildiği üzere bu bilgilerden bazıları başa çıkması çok zor veya travmatik de olabilir. Buradan devamla, günümüzde cehalet, biz teknolojik aletlerimizin çeşitli türde bilgiyi işlemesine izin verirken, bilmemekten, cehaletten keyif aldığımız sapkın bir delegasyon da olabilir. Bunun artık klasikleşmiş örneği, her zaman biriktirdiğimizden çok daha az tükettiğimiz downloading/indirme kültürüdür. Burada makineler adeta bizim yerimize bilme, okuma ya da izleme işini yaparlar.
Bu yeni tür cehalet, günümüz bilgi teknolojisinin imgeleri tarafından giderek daha fazla destekleniyor. Son derece yaygın, bağlantılı ve hayatımızın tüm yönlerini kontrol ediyor. Algoritmik yönetişim, yapay zeka ve sanattan bilime, siyasete ve popüler kültüre kadar yoğun biçimde uzmanlaşan bilgi, sıradan insanların onu işlemek için gereken bilgi ve kapasitelerden daha aşağı olduklarını hissettikleri bir bilme ya da bilgi korkusu yaratıyor. Bilebileceğimiz, bilmek istediğimiz, bilmemiz gereken, bilmeye hakkımız olan ve bilmemiz gereken şeyler var. Bilmememiz gerekenler de. Bununla birlikte, çağdaş cehalet kültürünün pozitif bir eğilime dönüştüğü ve tüm dünyada sıradan bir ideolojik duruş haline geldiği.
a'21 amberNetworkFestival, teknolojiye dayalı günümüz dünyasına dair ipucunu bu sıradanlıktan alıyor ve herkesi açık bir düşünme ve tartışma sürecine davet ediyor.
ed. Ekmel Ertan, Nafiz Akşehirlioğlu